Minik Yastık

Merhabalar.. Ramazanınızın hayırlı olmasını diliyorum ve başlıyorum söze.

Yaklaşık 2 hafta yazmaya ara vermem, boş durduğum anlamına gelmiyor elbette; durmadım çalıştım :) Arka arkaya gelecek sanıyorum yazılar, bilginize.

Basit ama şirin bir yastık paylaşıyorum bugün sizinle. İşyerinden çok sevdiğim arkadaşım Rana için, Ramazan boyunca öğle aralarında kendisine eşlik etsin diye hazırladım bu yastığı.

Yaklaşık bir yıl önce çokça beğenerek aldığım çiçekli kumaş ve ona uygun tutuncu kumaş kenarda bekliyordu, bu bekleyişin varmış bir sebebi.

Yastık kılıfını da iç astarını da dikiş makinemde diktim. Sonrasında kenarlarını orlon iplik kullanarak "Çırpma" işi ile geçtim. Arka yüzüne de sahibine özel olduğunu belli edebilmek için 'R' harfi işledim. Güzel bir detay olduğunu düşünüyorum. Oldukça içime sindi bu yastık, şirin oldu bence :)

Hem işe de yarıyor, tam da şu anda başı yastığın üzerinde uyuyor arkadaşım. Tatlı rüyalar O'na :)

Size gelince.. Aklınızda uğraşmayı isteyeceğiniz türden ufacık da olsa bir şeyler canlandıysa; durmasanız ya, hadi ama :)  

Keçeden Yapılmış "Korsan Şapkası" ve "Fes"

İstekleri karşısında akan suların benim için durmakla kalmayıp ters yöne akmaya başladığı, 2 tane baldan tatlı yeğenim var benim; Yusuf ve Yunus. Şu an 6 ve 2 yaşındalar. 

İsteyecekleri ve benim yapmaya kalkışmayacağım herhangi bir şey var mıdır, sanmam :) Yandaki fotoğrafta görmüş olduğunuz korsan şapkasını, Yusuf'umun isteği üzerine hazırladım. Yanına bir de eline takması için korsan kancası yaptım. Ayrı şehirlerde yaşadığımız için ellerimle veremedim ama kargo ile gönderdim. Sahibi tarafından beğenildiğine dair duyumlar aldım sonrasında.

Ufaklık henüz isteklerini tam dile getiremediğinden ona fes yapmayı uygun buldum, kendisi bıçkın bir Osmanlı erkeği modunda olduğu için daha bu yaşta (ileride güreş müsabakalarında görmemiz pek mümkün kendisini, abisini kolayca yere serebiliyor aradaki yaş farkına rağmen :). Onun da fesi başından uzunca bir süre çıkarmadığına dair yorumlar aldım ve pek mutlu oldum.

Ailenizdeki ufaklıkları aktiviteler içine dahil etmek isterseniz ya da onlara ellerinizle hediyeler hazırlamak isterseniz, keçe ile yapmış olduğum "Korsan Şapkası" ve "Fes"'ten belki esinlenirsiniz diye düşündüm. Azıcık aklınızda bir fikir oluşmasına yardımcı olduysa bu yazı; ne mutlu bana, e tabi bir de ne mutlu o şanslı ufaklıklara.

Esenlikler diliyorum efendim :)

Bahçemizin İlk Hasadı ve Vişne Reçeli

Gününüzün güzel geçmesini dileyerek başlıyorum yine yazmaya.

Müstakil bir evimiz, etrafında da 22 ağacımızın bulunduğu bir bahçemiz var bizim. Ağaçlarımızın 14'ünü geçen yıl, 4'ünü de bu yıl kendi ellerimizle diktik. Geriye kalan 4 ağacımız evimizi aldığımız zaman bahçemizde vardı ve 2 yıl önce evimize taşındığımızda öyle bereketli bir şekilde "Hoşgeldiniz" dediler ki bize, görseydiniz ağzınız sulanırdı :)
Vakit buldukça orada zaman geçiriyor, azıcık kafa dağıtmaya çalışıyoruz eşimle. Geçen yıl dikmiş olduğumuz ağaçlarımız bu yıl meyve vermeye başladı. Dün bu yılın ilk hasadını topladık, vişne, biber, nane, domates.. Biber, domates, nane ve peynirle yaptığımız sandviçleri afiyetle yedik ve ben ardından vişneleri değerlendirmek için kolları sıvadım. Miktar az olmuş olsa da daha tatlı ve değerli bir reçel daha tatmadım şu hayatta. "Kendi yetiştirdiğiniz meyvelerden reçel yapmak", bu başlığa kitap yazılır, kitap :)

Yaz geldi malum, reçel hazırlama mevsimi. Ben de kendi Vişne Reçeli tarifimi sizinle paylaşmak istiyorum. Yalnız bu tarifi ben çok az miktarlar ile hazırladım, siz oranları bozmadan miktarları arttırarak deneyebilirsiniz.

Öncelikle Malzemeler:
- 225 gr. çekirdeği çıkarılmış vişne
- 200 gr. toz şeker
- 10-12 damla limon suyu

Püf Noktaları ile Tarif:
Öncelikle vişneleri saplarından ayıklayın. Ardından vişnelerin çekirdeklerini çıkarın (ben Media Markt'tan almış olduğum metal çekirdek çıkarıcıyı kullandım). Çekirdekleri çıkarılmış olan vişnelerin üzerine şekeri dökün, bir kaşık yardımı ile tüm vişnelerin şekere değmesini sağlamak için vişneleri ezmeden karıştırın ve mutfağınızda kenara kaldırın. Yaklaşık 1 saat sonra içerisine limon suyunu ekleyin ve kenarda bekletmeye devam edin. 2 saat daha geçtikten sonra vişne-şeker karışımını ocağa alın ve kısık ateşte reçeli kendi haline bırakın. Düzenli bir şekilde reçeli kontrol edin ve karıştırın (daha önce reçel yakmışlığım var da; kokusu, tadı, hissi her şeyi baya kötü oluyor :). Yaklaşık 45-50 dakika sonra reçelin koyulaştığını ve bolca köpürdüğünü göreceksiniz. Köpüğü hafif üfleyerek bertaraf edin ve kaşıkla akışkanlığına bakın. Reçelin soğuduğunda 2-3 kat daha koyulaşacağını hesaba katın ve rengi, kokusu, kıvamı en hoşunuza gittiği anda kapatın (ben 1 saat sonunda reçeli ocaktan indirdim). Sıcak reçeli 5 dakika dinlendirin ve dayanıklı bir kavanoza hala sıcakken koyun, kapağını sıkıca kapatın. Sıcak reçel kapağın daha sıkı tutmasını sağlayacaktır. Sıcak kavanozu buzdolabına kaldırmadan önce, kavanozun soğuduğuna emin olun lütfen.

Acıktığınız bir anda, kızarmış ekmeğinize tereyağı sürün ve üzerine biraz da bu reçelden gezdirin. Bu esnada lütfen parmaklarınıza dikkat edin, maazallah ..

Şeker Hamuru ile Süslemeye Uygun Kurabiye - "Duru Kurabiye"

Merhaba tekrar,

Blog tutmaya yeni başlamış biri olarak, heyecanımı kaybetmek istemediğimden, ara vermeden yeni bir yazı hazırlamaya karar verdim :)

Yan tarafta fotoğrafını görmekte olduğunuz kurabiyeleri dün akşam hazırladım ve bugün çok değer verdiğim birine, bizzat kendim götüreceğim.

Bu uzun süredir yaptığım, her yaptığımda da çok sade, çok kıvamında, pürüzsüz ve lezzetli bulduğum bir çeşit kurabiye. Benim deyimimle "Duru Kurabiye".

Yaklaşık 1.5 yıl önce şeker hamuru ile süsleyebileceğim bir kurabiye tarifi ararken, Serap Hanım'ın tarifi karşıma çıkmıştı. Uzunca bir süre, tarifi bire bir uyguladım kurabiyelerimi hazırlarken. Lakin özellikle kurabiyeler şeker hamuru ile birleşince aşırı şekerli bir tat bırakıyordu ağızda. Bir süredir, ben asıl tarifte yer alan 200 gr. pudra şekerini 175 gr. olarak kullanıyorum. O rahatsız edici fazla şekerli tat, kurabiyeyi şeker hamuru ile kaplasanız da kaplamasanız da artık hissedilmiyor. Ayrıca hamuru hazırlarken vanilya, tarçın, zencefil vb. kokulu baharatları eklemiyorum. Bu hali ile mis gibi tereyağı kokusu yoğun bir şekilde hissedilebiliyor bence. Bu arada, sevenlerinin çok olduğu Walkers Pure Butter ShortBread isimli ünlü ürüne, "Duru Kurabiye" yoğun tereyağı kokusu ve tadı ile oldukça benziyor. Denemek isteyenler için ben kendi yaptığım şekli ile tarifi vermek istiyorum.

Öncelikle Malzemeler:
- 200 gr. tereyağı
- 175 gr. pudra şekeri
- 400 gr. un
- 1 yumurta

Püf Noktaları ile Tarif:
Öncelikle tereyağı mutlaka oda sıcaklığında olmalı. Bunun için yaz aylarında sıkıntı yok biliyorum da, kışın yumuşak kıvamda tereyağı elde etmek çok zor, denediyseniz bilirsiniz :) Ben neredeyse sadece bu sebepten mikrodalga fırın aldım. Buz çözdürme özelliğini kullanarak, tereyağını sıvılaştırmadan yumuşak bir kıvama getirebiliyorum.
El mikseriniz ya da varsa stand mikseriniz (düz çırpıcısını kullanarak) ile tereyağının rengi en az bir ton açılana kadar (yaklaşık 2-5 dakika arasında) çırpın. Ardından pudra şekerini ekleyin ve krema kıvamını yakalayana kadar çırpma işlemine devam edin (yaklaşık 5 dakika). Daha sonra oda sıcaklığında olan bir yumurtayı ekleyin ve daha akışkan bir krema kıvamı elde edene kadar çırpmaya devam edin. Son olarak elemiş olduğunuz unu yavaş yavaş ekleyerek, düşük devirde karıştırın ve minik hamur parçalarının kendi içlerinde birleşmeye başladığını gördüğünüzde durun. Hamuru elinizle toparlayarak  tek bir parça hamur haline getirin ve en az 30 dakika streç filme sarılı, hava almayacak şekilde buzdolabında dinlendirin.
Soğuk hamurunuzu buzdolabından çıkarın ve iki yağlı kağıt arasına koyarak, merdane yardımı ile 0.5 cm kalınlığında açın. Ardından kalıplarınızı kullanarak kurabiyelerinizi kesin ve 180 derecede önceden ısıtmış olduğunuz fırınınızda yaklaşık 10 dakika, kurabiyelerin altının rengi hafif değişene kadar pişirin.

Kurabiyeleriniz piştikten sonra tepsiden mutlaka çıkarın ve mümkünse bir tel üzerinde soğumaya bırakın.

Bu sırada çayınızı demleyin. Çayınız demlenene kadar kurabiyeleriniz soğumuş olur muhtemelen :)

Afiyet, şeker, bal olsun.

Not: Benim kullandığım kalıplar Tupperware kurabiye kalıpları, kurabiyeleri içine koyduğum paket ise Tchibo'dan aldığım Pralin Kutusu Seti'nden.

Hobi Malzemelerim ve Sınırsız Mutluluk

Merhaba,

Hobi malzemelerimi paylaşmak istedim öncelikle. Belirtmeliyim ki; bunun ilk postum olmasından mütevellit çok heyecanlıyım :)

Tchibo delisiyim ben. Bu markanın internet üzerinden satışını yaptığı, "El İşi", "Hobi" vb. ile alakalı temalarında yer alan ürünlerin en az %80'ini almışımdır sanıyorum. Bu karşı koyamadığım bir durum, aslına bakarsanız biraz karşı koyabilsem hiç fena olmayacak.

Kurdele, bant, baskı ve makas setlerim, çeşit çeşit kağıtlarım, zarflarım, yünlerim, kumaşlarım, boncuklarım, cam işleme aletim, silikon tabancam, dikiş makinem, kutularım.. Baktıkça mutlu olduğum, mutlu oldukça baktığım; kullandığım anlarda ise zevkten dört köşe olduğum malzemeler işte bunlar.

Bu malzemeleri kullanarak gerçekleştirdiğim aktivetelerimi ve sonuçlarını buradan yayınlıyor olacağım. Gözünüz bir yerden ısırırsa renkleri, desenleri; şaşırmayın :)

Şimdilik kalın sağlıcakla..